23 Ağustos 2006 Çarşamba

yatili okul bebesi

tatilden nihayet dondum, tatil anisi anlatayim bari.

bundan uc dort gun kadar once guzel bir sahil kasabasinin guzel bir dondurmacisinda denize karsi bal bademli sakizli dondurma yemek gibi ulvi bir guzellige mazhar oluyordum ki nazari dikkatimi yan masada heyecanli heyecanli bir seyler anlatan bir kiz celbetti.

hayatim boyunca hiiic yalan soylememis, hiiiic baskasinin konusmasina kulak kabartmamis, hiiiic dedikodu yapmamis bir insan oldugumu tekrar hatirlattiktan sonra kizin soylediklerini tamamen iradem disinda, kazara duydugumu belirteyim.

neyse, anladigim kadariyla ya yatili bir okulda ya da universite ogrenci yurdunda ilk senesini geride birakmis bu kiz 'artik alistim. tabii dolaptan yere dusen kazaklari alip bastan yikamaya atmak zor oluyor ama alistim yurt hayatina' minvalinde bir seyler soyluyordu.

liseyi yatili okumus, universitede de yurtta kalmaya devam etmis bir insan olarak soyluyorum:

hayir yavrucugum alismamissin. sen birak dolaptan yere dusen kazagi bastan camasir makinesine atip yikamayi, yere dusen herhangi bir yiyecegi alip 'bir sey olmamistir' diye yemeden, iki gun disarida beklemis cig kofteleri 'zehirlenirsem ambulans cagirirsiniz tamam mi' deyip hupletmeden yurt hayatina filan alismis sayilamazsin.

bu cig kofte macerasinda basrolde kimin oldugunu soylememe gerek yok sanirim.
allah kimseyi aclikla terbiye etmesin.

siradaki haber: yurt odasinda ustunu degismeye utandigi icin dolabin kapaklarini ustune kapatip 20 santimetrekupluk alanda giyinip soyunan oda arkadasinin japonya akrobasi olimpiyatlarina uzanan basari hikayesi